Sanal Dünyanın En Hızlı Elektriklisi Jaguar Vision Gran Turismo Sport Coupé

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Jaguar, sanal dünyanın en çekici otomobillerinden biri olan Jaguar Vision Gran Turismo Sport Coupé’yi tanıttı. Dünyaca ünlü Gran Turismo Sport video oyununda yer alacak olan ilk sanal ve tamamen elektrikli spor otomobili temsil eden Jaguar Vision GT Coupé, markanın yarış dünyasındaki benzersiz geçmişinden iham alınarak tasarlandı. Jaguar’ın, Le Mans yarışlarında bir döneme damgasını vuran ikonik C-TYPE ile D-TYPE modellerinin korkusuz ve fütüristik çizgilerinden ilham alınarak tasarlanan Jaguar Vision GT Coupé, Jaguar’ın I-TYPE 4 Formula E ve I-PACE eTROPHY yarış otomobillerinden edindiği yüksek performanslı elektrikli altyapısından yararlanıyor. Mükemmel bir orantıya ve çekici hatlara sahip sanal bir Jaguar modeli yaratmak hedefiyle, tamamen özgür bırakılan Jaguar tasarımcılarının ortaya çıkardığı Jaguar Vision GT Coupé, geleceğin Jaguar modellerinde de örnek teşkil ediyor. Jaguar Vision GT Coupé, Kasım ayı sonundan itibaren Gran Turismo Sport tutkunları tarafından sanal dünyadaki hayranları tarafından kullanılabilecek.

Gelecek tasarımının sınırlarını zorluyor.

Bu projenin tamamen genç tasarımcılar tarafından yürütüldüğünü söyleyen Jaguar Tasarım Direktörü Julian Thomson, “İnsanın hayatında karşısına bir kere çıkan böylesine önemli bir fırsatı kaçırmak istemeyen tasarımcılarımız, Jaguar’ın geçmişinden ilham alan ve gelecek tasarımının sınırlarını zorlayan bir projeye imza attılar. Sanal dünya için tasarlanan Jaguar Vision GT Coupé’de, toplamda 1.020 PS güç ve 1.200 Nm tork üreten elektrikli 3 motor görev alıyor. Jaguar Vision GT Coupé bu teknik altyapısı sayesinde 0-100 km/s hızlanmasını 2 saniyenin altında tamamlıyor” dedi. Deneysel hafif materyallerden üretilen sanal yarışçı Jaguar Vision GT Coupé’nin monokok gövdesi kompozit karbon-fiber ve gelişmiş alüminyum alaşımdan imal edilmiş. Bu sayede Jaguar Vision GT Coupé 1.400 kg’lık kütlesine rağmen 50:50 ağırlık dağılımına sahip.

Sürücüsüne bir Jaguar’ın içinde olduğunu hissettiriyor.

Jaguar Vision GT Coupé’nin iç mekânı da Jaguar’ın mirasından payına düşeni alıyor.  Otomobilin yalın tasarımının yanı sıra lüks detayları, sürücü odaklılığı ve şaşırtıcı derecede girift ayrıntıları dikkat çekiyor. Geleceğin Jaguar modellerinin nasıl bir iç mekâna sahip olması gerektiği konusunda sınırları zorlayan Jaguar mühendis ve tasarımcıları, otomobilin hafif, yalın ve etkileyici tasarımı ile uyumlu, gelişmiş ve deneysel materyallerin kullanıldığı bir iç mekân yaratma hedefiyle yola çıktı. Sürücü koltuğuna oturulduğunda ön camdan görünen uzun motor kaputu sayesinde, bir Jaguar’ın içinden dışarıya bakıldığı hissini korumayı hedefleyen tasarımcılar, oyuncuların da bu algıyı yaşamalarını istedi. İç mekânda ayrıca hologram teknolojisi gibi pek çok yenilikçi sisteme de yer veriliyor. Ayrıca sürücü ile otomobil arasında duygusal bir İletişim ağı oluşturan yapay zekâ temelli ‘KITT-E’ ara yüzü de sürücüye her an destek oluyor. Bu sistem ayrıca üç boyutlu harita ve araç bilgisi gibi sürücünün ihtiyaç duyabileceği önemli bilgileri de kullanıcıya yansıtıyor. Sürücüyü saracak şekilde tasarlanan kokpit, yine Jaguar’ın geçmişteki önemli yarış otomobillerinden D-TYPE’tan da önemli izler taşıyor.

Jaguar Vision GT Coupé’nin yan camları da sanal gerçeklik teknolojisi ile donatılmış. Bu sayede yandan gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşın sürücünün çok daha hızlı bir şekilde uyarılması sağlanıyor. Sürücünün önünde, ikonik Smiths göstergelerinden ilham alan bir grafikle tasarlanan üç boyutlu bilgi ekranı ve ekranın her iki tarafına da entegre edilmiş geri görüş aynası olarak görev yapan ekranlar yer alıyor.

Sesi özel geliştirildi.

Oyuncularda gerçek bir Jaguar kullanıyormuş hissi uyandırmak için Vision GT Coupé’ye özel bir ses de geliştirildi. Jaguar I-PACE’in sahip olduğu sportif sesten sorumlu ekibin öncülüğünde, Vision GT Coupé’ye de kendine özgü sesi, 1957’de Le Mans’ı podyum ile tamamlayan ‘603’ Long Nose D-type’ın ses kayıtları kullanılarak yaratıldı. O dönemki yarışlara özel olarak geliştirilen 3.8 litrelik XK motorunun sesi, fütüristik ve kendine özgü elektrikli motorların sesi ile harmanlanarak benzersiz bir ses elde edildi. Jaguar Vision GT Coupé’nin benzersiz performans özellikleri de Jaguar’ın I-TYPE 4 Formula E ve I-PACE eTROPHY yarış araçlarını geliştiren Panasonic Jaguar Racing takımı tarafından elden geçirildi. 320 km/s’in üzerinde son hıza sahip olan Jaguar Vision GT Coupé, Sony PlayStation 4 oyun konsollarında yüklü olan Gran Turismo Sport Sport oyunu için Kasım ayı sonundan itibaren indirilebilecek.

BMW Motorrad En Yeni Modellerini EICMA 2019’da Sergiledi

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad, Avrupa’nın en büyük motosiklet fuarı EICMA 2019’a en yeni modelleri ile damgasını vurdu. BMW’nin orta segmentteki en yeni temsilcilerinden biri olmaya hazırlanan F 900 R ve F 900 XR, dünya tanıtımını EICMA 2019’da gerçekleştirdi. Fuarda ayrıca, kapsamlı bir yenileme operasyonu geçiren Yeni BMW S 1000 XR da ilk kez motosiklet severlerin karşısına çıktı.

BMW Motorrad, en yeni seri üretim modellerinin yanı sıra markanın gelecekte yollarla buluşturacağı modeller hakkında fikir veren konsept motosikletlerini de fuarda sergiledi. BMW’nin geçmişinde önemli bir yer tutan boxer motorlardan ilham alınarak tasarlanan BMW Motorrad Concept R 18/2, yaz başında tanıtılan BMW Motorrad Concept R 18’nin daha modern bir versiyonunu temsil ediyor. Geniş 2 silindirli 1800 cc hacmindeki boxer motorun görev yaptığı BMW Motorrad Concept R 18 /2, 1960’ların estetiğinden ilham alan modern hava ve yağ soğutma tasarımına sahip.

Yepyeni BMW F 900 R ve F 900 XR Serisi.

BMW Motorrad’ın EICMA 2019’daki en büyük sürprizi dinamik roadster modeli F 900 R ve Adventure Sport segmentindeki F 900 XR oldu. Model serilerini popülaritesi her geçen gün artan orta segment üzerinde yoğunlaştıran BMW Motorrad, bu segmente özel olarak geliştirdiği her iki modelinde de üst düzey sürüş keyfi ve ileri teknolojiyi beraber sunmayı başarıyor. Temel olarak aynı altyapıyı paylaşan bu iki model, birbirinden oldukça farklı sürüş karakterleri sunmayı başarıyor. Çok daha agresif tasarıma sahip olması itibariyle sportif kullanım arayanlara hitap eden F 900 R, keyif veren sesi, yüksek torkunun yanı sıra her gün kullanılabilir bir motosiklet olmasıyla öne çıkıyor.

Orta sınıfta rekabet kızışacak.

BMW’nin yeni orta segment temsilcilerinden diğerini oluşturan BMW F 900 XR ise sportiflik ile uzun yol keyfini bir arada sunuyor. BMW S 1000 XR’dan ilham alınarak geliştirilen BMW F 900 XR, Adventure Sport segmentinin olmazsa olmazlarını oluşturan GS benzeri ergonomisi ile yüksek oturma pozisyonu ile birlikte sportif sürüş dinamiğini bir arada sunarak, uzun yolculuklarda sürücü ve artçıya benzersiz bir keyif yaşatıyor. 6.5 inçlik renkli TFT ekranın standart olarak yer aldığı her iki modelde de telefonla konuşma, müzik dinleme ya da navigasyon sistemi bilgilerini takip etme işlemleri kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor. Yüksek aydınlatma kapasitesi sayesinde her türlü yol ve ışık şartında göstergeler rahatlıkla takip edilebiliyor.

Standartları yeniden belirliyor.

F 900 XR ayrıca üst segmentten aldığı Adaptif Viraj Aydınlatma, anahtarsız sürüş ve Akıllı Acil Durum Arama Sistemi gibi özellikleri ile de orta segmentte standartları yeniden belirleyecek. Her iki modelde de tamamen LED farkları ve bağlanabilirlik özelliklerinin yanı sıra, ESA, sürüş modlarının seçilmesine imkan tanıyan Riding Modes Pro, hızlı vites değişimi sağlayan Vites Destek Asistanı, ABS Pro, MSR, DTC, DBC ve RDC gibi teknolojik donanımlar da opsiyonel olarak tercih edilebiliyor. Yine her iki model de ‘Yağmur’ ve ‘Yol’ sürüş modları arasında seçim yapmaya imkân tanıyan Riding Modes’un yanı sıra, devreden çıkarılabilen ABS ve stabilite kontrolünü sağlayan ASC’yi standart donanımında sunuyor. BMW F 900 R ve F 900 XR’da daha önce F 850 GS’te de kullanılan ancak, bu iki modele özel olarak elden geçirilen yeni bir sıralı iki silindirli motor görev yapıyor. Hacmi 853 cc’den 895 cc’ye çıkarılan yeni motor 105 bg güç ve 112 Nm maksimum tork üretiyor. BMW F 900 XR’da sunulan MSR sistemi sayesinde frenleme esnasında arka tekerlekte yaşanabilecek kilitlenmenin önüne geçiliyor. Bu sayede F 900 XR çok daha güvenli bir yapıya kavuşuyor.

Yeni BMW S 1000 XR.

BMW’nin en çok tercih edilen Adventure Sport bike segmentindeki temsilcisi BMW S 1000 XR da kapsamlı bir makyaj operasyonunun ardından ilk kez EICMA 2019’da motosiklet severlerini karşısına çıktı. Motor ve süspansiyon sistemlerinde yapılan yenileme ile öncüsüne göre 10 kg daha hafif bir yapıya kavuşan Yeni BMW S 1000 XR sadece 226 kg ağırlığında. Yeni BMW S 1000 XR, Dynamic ESA, riding modes Pro, ABS Pro & DTC ve Hill Start Control Pro gibi sistemlerin yanı sıra; 6.5 inçlik renkli TFT ekranı ve full LED aydınlatmaları ile dikkat çekiyor. Yeni BMW S 1000 XR’da kullanılan ve aynı zamanda BMW’nin en hızlı motosikleti olan BMW S 1000 RR’da da görev yapan sıralı 4 silindirli motor tamamen elden geçirildi. 11.000 d/d’de 165 bg güç ve 9.250 d/d’de 114 Nm tork üreten güç ünitesi, çok daha verimli kullanım özellikleri ile dikkat çekiyor.

RIDE & STYLE koleksiyonu tanıtıldı.

BMW Motorrad’ın yeni ekipman koleksiyonu RIDE & STYLE da tanıtıldı. Geçmişe gönderme yapan Heritage serisini de içeren 2020 yılı koleksiyonu, şık tasarıma sahip kullanışlı ürünlerle BMW Motorrad tutkunlarının beğenisine sunuldu.

Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu Kapılarını Açtı

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu Jaguar, Gaydon’da açtığı yeni stüdyosuyla gelecekteki yeni modellerinin tüm tasarım süreçlerini tek bir çatı altında topladı. Jaguar’ın 84 yıllık köklü geçmişinde ilk kez tek bir amaca yönelik olarak hazırlanan, hem iç mekân hem de dış tasarım ekiplerinin bir arada çalışmasına imkân veren yeni tasarım merkezi, Jaguar’ın gelecek modellerini şekillendirmek üzere hizmete açıldı. En yüksek teknolojik ekipmanlarla, insan odaklı tasarım sürecinin geliştirileceği stüdyoya, Jaguar Tasarım Direktörü Julian Thomson liderlik edecek. Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu’nun merkezindeki ‘Heart Space’, gelecek nesil Jaguar’ları tasarlayacak 280 kişilik yaratıcı ekibin bir arada çalışmasına imkân tanıyan yepyeni bir hub olarak öne çıkıyor.

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu Jaguar, Gaydon’da açtığı yeni stüdyosuyla gelecekteki yeni modellerinin tüm tasarım süreçlerini tek bir çatı altında topladı. Jaguar’ın 84 yıllık köklü geçmişinde ilk kez tek bir amaca yönelik olarak hazırlanan, hem iç mekân hem de dış tasarım ekiplerinin bir arada çalışmasına imkân veren yeni tasarım merkezi, Jaguar’ın gelecek modellerini şekillendirmek üzere hizmete açıldı. En yüksek teknolojik ekipmanlarla, insan odaklı tasarım sürecinin geliştirileceği stüdyoya, Jaguar Tasarım Direktörü Julian Thomson liderlik edecek. Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu’nun merkezindeki ‘Heart Space’, gelecek nesil Jaguar’ları tasarlayacak 280 kişilik yaratıcı ekibin bir arada çalışmasına imkân tanıyan yepyeni bir hub olarak öne çıkıyor.

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu Jaguar, Gaydon’da açtığı yeni stüdyosuyla gelecekteki yeni modellerinin tüm tasarım süreçlerini tek bir çatı altında topladı. Jaguar’ın 84 yıllık köklü geçmişinde ilk kez tek bir amaca yönelik olarak hazırlanan, hem iç mekân hem de dış tasarım ekiplerinin bir arada çalışmasına imkân veren yeni tasarım merkezi, Jaguar’ın gelecek modellerini şekillendirmek üzere hizmete açıldı. En yüksek teknolojik ekipmanlarla, insan odaklı tasarım sürecinin geliştirileceği stüdyoya, Jaguar Tasarım Direktörü Julian Thomson liderlik edecek. Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu’nun merkezindeki ‘Heart Space’, gelecek nesil Jaguar’ları tasarlayacak 280 kişilik yaratıcı ekibin bir arada çalışmasına imkân tanıyan yepyeni bir hub olarak öne çıkıyor.

Tasarım konusunda uzun yıllardır sahip olduğu liderliği, Whitley’de kapalı kapılar ardında özenle koruyan Jaguar, Gaydon Tasarım ve Mühendislik Merkezi’nde amaca yönelik yepyeni bir stüdyoya taşındı. Jaguar, yeni nesil Jaguar araçlarını eskizden kil modellemeye, mühendislikten showroom’a gelinceye kadarki süreçte showroomlara getirecek büyüleyici yolculuğa benzersiz bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyor. Dış ve iç tasarım ekipleri tasarım yolculuğunun altı aşaması boyunca (Eskiz, Kil Modelleme, Dijitalizasyon, Renk ve Materyaller, Teknik Dizayn, Model Üretimi) yaklaşık dört yıl içinde ilham verici ilk taslaktan, seri üretime hazır hale gelmiş otomobile gidene kadarki süreçte işbirliği yapıyor. Baştan sona her proje, bu altı aşamanın her birinde tüm işletme işlevleriyle entegrasyon sağlayan bir program yönetim ekibi tarafından denetleniyor.

Stüdyonun merkezinde yer alan Heart Space’i, iç, dış, renk ve malzeme ekipleri için oluşturulan özel çalışma alanları çevreliyor. Ayrıca Tasarım Görselleştirme ve Tasarım Teknik bölümleri de bu alanın etrafını saran diğer departmanları oluşturuyor. Jaguar’ın dizayn ekibi, dünyanın dört bir yanından gelen moda, saat yapımcılığı, spor ve video oyunu endüstrileri altyapısına sahip bir dizi tasarımcıdan oluşuyor. Bu farklı alanlardan gelen ekip Jaguar’ın ‘İngiliz ruhunu’, çağdaş materyaller ve süreçler kullanarak yorumlamasına yardımcı olacak. Bu işlemler sırasında, 20 farklı model üzerinde aynı anda çalışılmasına imkan tanıyan kil modelleme makineleri, sanal gerçeklik (VR) sistemleri ve “The Electric” olarak adlandırılan 11 metrelik 4K dijital ekran duvarı dâhil olmak üzere endüstri lideri bir dizi teknolojiden yararlanılıyor. 12.000 metrekarelik bir alana yayılan Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu, Whitley’deki eski tasarım merkezinden %33 daha büyük bir yapıya sahip.

Jaguar Tasarım Direktörü Julian Thomson: “Jaguar, tasarım odaklı bir marka olarak benzersiz bir mirasa sahip. Bu her zaman DNA’mızın temel direği olacak. Jaguar’ın kurucusu Sir William Lyons tarafından yaratılan tasarım değerleri ve felsefesinin korunmasıyla birlikte bu yeni bina müşterilerimiz için geleceğe yönelik en iyi otomobilleri tasarlamamızı sağlayacak. Tasarım ekibinde, otomotiv endüstrisinin karşılaştığı sorunları anlıyor ve bunlara uygun inovasyon ve yaratıcılıkla cevap verebiliyoruz. Yeni tesis, tüm tasarım ekibini tek bir yaratıcı alanda bir araya getiriyor. Gerçekten ilhamın etkileşimden ve işbirliğinden geldiğine inanıyoruz. Stüdyomuz en son teknolojilerle donatıldı, ancak daha da önemlisi, insan çeşitliliği ve Jaguar’a olan tutkumuz, sıra dışı olanı tasarlamamıza imkân tanıyor.”

Ana stüdyolar, sırasıyla 1956 ve 1957’deki Le Man Yarışlarını kazanan Jaguar D-Type’tan ilham alırken; aynı zamanda 1985’ten bu yana Jaguar tasarımlarına ev sahipliği yapan Whitley’deki 1 ve 2 numaralı stüdyolara saygıyı öncelik sayarak, Studio 3 ve Studio 4 olarak adlandırıldı. Toplantı salonlarının yarısı isimlerini ikonik Jaguar modellerinden alırken, diğer yarısı da isimlerini Jaguar tarihinin kurucusu Sir William Lyons, tasarımcı Geoff Lawson ve aktör Steve McQueen de dahil olmak üzere Jaguar tarihindeki önemli kişilerden alıyor. Stüdyo 3 ve 4, her biri 20 metre uzunluğunda ve 4,5 tonluk bir yük kapasitesine sahip iki kili barındırabilecek toplam 10 modelleme platformuna ev sahipliği yapıyor. İlk kez, iç mekân ve dış tasarım ekipleri, aralarındaki sinerjiyi ve işbirliğini geliştirmek adına yan yana çalışabiliyor.

Studio 4 ise büyük cam kapıları ile en saf gün ışığını almak için kuzeye konumlandırıldı. Modeller, doğal ışıkta ve çeşitli mesafelerden ve farklı açılardan görüntülenebilmek amacıyla kolayca dışarı çıkarılabiliyor. Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu, doğal ışık alan üç adet tam boy tavan penceresi dâhil olmak üzere toplamda 906 metrekarelik cam yüzeye sahip. Stüdyonun hafif ve sıcak atmosferi ahşap kirişlerle tamamlanıyor. Modellerin çeşitli yüksekliklerden izlenebilmesi, geçmişteki diğer Jaguar tasarımlarında da olduğu gibi, eskiz aşamasından modellemeye kadar geçen süreçte en az ışıklandırma kadar önemli olan bir diğer konuyu oluşturuyor. Jaguar tarihinde ilk kez tasarımcılar, modelleri amfi tiyatro tarzı bir oturma alanı olan asma kat, izleme odası ve basamaklardan bakarak farklı yüksekliklerden inceleyebiliyor.

Buna ek olarak, sanal gerçeklik (VR) de Jaguar tasarımcıları için çizimden başlayarak animasyonlara kadar sürecin her aşamasında yer alan dijitalleştirme ekipleriyle giderek daha da önemli bir rol oynamaktadır. VR teçhizatı tasarımcıların ve stüdyo mühendislerinin fikirlerini sanal dünyada her zamankinden çok daha hızlı ve daha verimli bir şekilde test etmelerini sağlıyor. İlk kavramsal aşamadan itibaren, Bilgisayar Destekli Yüzey Oluşturma (CAS) ekibi tasarım çizimlerini dijital 3D modellere dönüştürürken, şirket içi Tasarım Görselleştirme ve Animasyon (DVA) ekibi de eskizleri oluşturmak ve canlandırmak için tasarımcılar ve veri ekipleriyle yakın işbirliği içinde çalışıyor.

Yeni Jaguar Tasarım Stüdyosu, gelişmiş malzeme teknolojilerine de daha büyük önem veriyor. Renk ve Malzeme ekibi, Jaguar’ın zorlu kalite standartlarını karşılayan, gelecek nesil araçlar için lüks ve yüksek kalite hissini sunmaya devam edebilecek yeni ve sürdürülebilir kaynakları araştırıp denemek için daha fazla alana ve teknolojiye sahip. Renk ve Malzeme ekibi, yeni boya renklerini tasarlamaktan, en küçük dikkat çekici iç mekân detayını oluşturmaya kadar pek çok ayrıntıda birlikte çalışarak hayati bir rol üstleniyor.